Tekstil ve hazır giyimde tarihi daralma!
Küresel durgunluk, yüksek maliyetler ve zayıf iç talep tekstil–hazır giyim sektöründe son yılların en sert krizini oluşturdu. 9 ayda 4.319 şirket kapanırken istihdam kaybı 86 bini aştı. Sektör temsilcileri, yılın son çeyreğinde tablonun daha da kötüleşebileceği uyarısında bulunuyor.
Türkiye ekonomisinin bel kemiği olan tekstil ve hazır giyim sektörü, 2025’e doğru derinleşen ekonomik sıkıntıların etkisiyle tarihi bir daralma dönemine girdi. Küresel yavaşlama, artan maliyetler ve zayıflayan iç talep birleşince hem üretim hem istihdam tarafında sert düşüşler yaşandı.
SGK’nın eylül verilerine göre iki sektör yıla 59.101 şirket ile başlarken, bu sayı 9 ayda 54.782’ye geriledi. Böylece 4.319 şirket kapandı ve sektörde uzun süredir görülmeyen bir çözülme ortaya çıktı.
İstihdam tarafındaki tablo ise daha çarpıcı. Yıl başında 959.395 olan toplam çalışan sayısı eylül itibarıyla 873.178’e indi. Yani 86.217 kişi işini kaybetti. Son bir yılda toplam istihdam kaybı 103.111 kişiye ulaştı.
Hazır Giyimde Kapanışlar Derinleşiyor: 9 Ayda 3.556 Şirket Kapandı
Hazır giyim, kapanışların ve istihdam kaybının en yoğun yaşandığı alan oldu.
SGK verilerine göre sektör yıla 39.640 şirket ve 574.684 çalışan ile girdi.
Eylül ayında şirket sayısı 36.084’e, çalışan sayısı ise 520.973’e düştü.
Böylece:
-
3.556 şirket kapandı
-
53.711 kişi işini kaybetti
Son bir yılda ise hazır giyimde 4.066 şirket kapanırken, 69.908 kişi işten ayrılmak zorunda kaldı.
Tekstilde 1 Yılda 33 Bin Kişi İşini Kaybetti
Tekstil sektöründe yılın ilk 9 ayında 753 şirket kapanırken, çalışan sayısı 384.711’den 352.205’e geriledi.
Yani 9 ayda 32 binden fazla, son bir yılda ise 33.203 çalışan sektörden ayrıldı.
Sektör temsilcileri, maliyet baskısı, siparişlerde daralma, finansmana erişim zorlukları ve küresel pazarlardaki talep düşüşünün yılın son çeyreğinde daha fazla kapanmaya yol açabileceğini belirtiyor.
“Rakipler Toparlanırken Biz Geriliyoruz”
TOBB Hazır Giyim ve Konfeksiyon Sektör Meclisi Başkanı Şeref Fayat, ihracattaki kaybın boyutuna dikkat çekerek tabloyu şöyle özetledi:
“Ana pazarımız Avrupa Birliği’nde gerileme devam ediyor. Rakiplerimizin toparlandığı bir dönemde bizim eksiye düşmemiz, sıkıntının ne kadar derin olduğunu gösteriyor. Ekonomik kararların etkisi de hissediliyor; hem şirket kapanışları hem de istihdam kayıpları hızlanıyor.”
Fayat, pandemi sonrası yükselen faizlerin tüketimi daralttığını, ancak 2025’ten itibaren toparlanması beklenen küresel rakiplerin aksine Türkiye’nin halen ivme kazanamadığını vurguladı.
Son Çeyrek Daha Kötü Olabilir
Sektörün yılın son çeyreğine girerken görünümü de pek parlak değil.
Fayat, yeni asgari ücret ve kıdem–ihbar yükümlülükleri nedeniyle birçok firmanın yıl bitmeden küçülmeyi tamamlamak istediğini, siparişlerin ise 2026’nın ilk ayları için oldukça zayıf olduğunu aktardı. “PMI verilerinde sektör en altlarda. İhracat ikliminde iyileşme olsa bile tekstil ve hazır giyim toparlanamadı. 2025’i yaklaşık 17 milyar dolar ihracatla kapatacağız.”
2026 için Fayat’ın beklentisi ise temkinli: “Önümüzdeki yılın ilk yarısı zor geçecek. Ancak enflasyondaki düşüş, finansman maliyetlerinde gevşeme ve dövizde daha serbest bir patika yılın ikinci yarısında nefes aldırabilir. 2026 bir geçiş yılı olacak; gerçek toparlanma 2027’de başlayacak.” ifadelerini kullandı.
